Öğrencilerin iyilik melekleri ‘Mentor öğretmenler’

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 2018 yılında başlattığı projede 1821 mentor öğretmen ve 21 bin 894 öğrenci bulunuyor. Annesi ya da babası vefat eden ilkokul, ortaokul ve lise kademesindeki öğrenciler, gönüllü mentor öğretmenler ile hayata daha sıkı tutunmaya çalışıyor. Her okulda kadrolu olarak görev yapan öğretmenler branş ayrımı olmaksızın projeye gönülü olarak katılabiliyor. Projede görevli öğretmenler, okullarında desteğe ihtiyaç duyan öğrencilerle birebir ilgileniyor ve yanlarında olmaya çalışıyor. Projede, öğrencilerin kendilerini farklı hissedip rahatsız olmamaları için bu durum onlarla paylaşılmıyor, gerekli bilgilendirme ve izin süreci ebeveynler ile yürütülüyor.

ÖĞRENCİLER EĞİTİMİN YILININ BAŞINDA TESPİT EDİLİYOR
İstanbul Çekmeköy’de Erdal Yılmaz İlk ve Ortaokulu rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmeni İsmail Şengül, iyilik meleklerinden biri. Şengül, 3 yıldır okulundaki öğrencilere mentor öğretmenlik yapıyor ve projeyi şöyle anlatıyor:

“Rehber öğretmenler eğitim öğretim yılının başında okullarında ebeveyn kaybı yaşayan öğrencileri tespit ediyor. Ardından bu öğrenciler proje kapsamına dahil ediliyor. Sonrasında ise okulda öğrencilerimizle birebir ilgilenecek gönüllü mentor öğretmenler seçiliyor. Proje kapsamında genellikle bir öğretmen sadece bir öğrenci ile ilgileniyor. Ama kardeş olan öğrencileri birbirinden ayırmamak için ya da öğretmenlerin sayıca yetersiz kaldığı durumlarda birden fazla öğrenciyle ilgilenen öğretmenlerimiz de olabiliyor.

HAYATA 1-0 GERİDE BAŞLIYORLAR
Ebeveyn kaybı yaşamış, desteğe ihtiyacı olan öğrencilerle çalışıyoruz. Onlar zaten hayata 1-0 geride başlayan çocuklar. Projeyle onların yaşadığı dezavantajlı durumları en aza indirmeye çalışıyoruz. Okulumuzda yaklaşık 350 öğrencimiz bulunuyor. Onlardan 10’u mentor öğretmeniyle hayata daha sıkı tutunuyor. Okulumuzda sadece ebeveyn kaybı yaşayanları değil, annesi-babası boşanmış yani parçalanmış ailelerin çocuklarını da bu projeye dahil ettik.

EN ÇOK SEVGİYE İHTİYAÇLARI VAR
Destek verdiğimiz öğrencilerimizle hem birebir vakit geçiriyor hem de akranlarıyla etkileşimde olabilecekleri ve yeni deneyimler elde edebilecekleri geziler düzenliyoruz. Ayrıca merkezi sınavlara hazırlanan öğrencilerimizi de online derslerle destekliyoruz. Yani onları hem duygusal hem de akademik açıdan destekleyecek çalışmalar yürütüyoruz. Projenin nihai hedefi ise çocukların okula devam etmelerini sağlamak. Diğer yandan öğrencilerle birebir vakit geçirdiğimizde onların en çok sevgiye ihtiyaçları olduğunu görüyoruz.”

BEN DE BABASIZ BÜYÜDÜM
Okulun özel eğitim öğretmeni Arzu Yıldırım da gönüllü mentor öğretmenlerden biri. Yıldırım, projede kendisini en çok etkileyen şeyin anne ya da babası vefat eden çocuklarla ilgilenmek olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

“Ben de babasız büyüyen bir çocuktum. Bu sebeple ebeveynini kaybeden çocukları çok iyi anlıyorum. Ebeveyninizden göremediğiniz o sevgiyi her yaşta arıyorsunuz. Bu sebeple mentor öğretmen olmak için gönüllü oldum. Geziler haricinde ilgilendiğimiz öğrenciyle haftalık olarak birebir görüşmeler yapıyoruz. Aslında projede ebeveynin eksiliğini gidermek için çalışıyoruz. Yeri geliyor ağabeyi, ablası, annesi, babası, arkadaşı oluyoruz. Çocuğun eksik kalan yanı neresiyse biz orayı tamamlamaya çalışıyoruz.

ÖĞRETMENE ‘ANNE’ DİYORDU
Bir öğrencimiz başka bir mentor öğretmenimize ‘anne’ demeye başlamıştı. Bu durumu düzeltmeye çalışsak da başaramadık. Öğrencimiz öğretmenine ‘ben seni annem olarak görüyorum’ diyordu. Çünkü hayatında bir anne profili yoktu.”

ÇOCUĞUN HAYATINA DOKUNABİLMEK ÇOK KIYMETLİ
Yıldırım, annesi olmadığı ve evde onunla ilgilenen kimse bulunmadığı için öz bakımını sağlayamayan başka bir öğrencisiyle yaşadıklarını ise şöyle anlattı:
“Tüm arkadaşları ondan kaçıyor ve onunla iletişim kurmak istemiyorlardı. Bu yüzden okulda da çok yalnızdı. Ona şampuan, diş fırçası gibi gereçleri alarak kendi bakımını nasıl yapacağını anlattım. Henüz 8 yaşında olduğu için zorlanıyordu ama bir şekilde başardı. Artık arkadaşları da var ve okula ışıl ışıl, mutlu bir şekilde geliyor. Onun hayatına olumlu etki edebildiğim için çok mutluyum. Bir çocuğun hayatına dokunabilmek çok kıymetli.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir