Mithat Sancar, bugün TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Sancar, şunları söyledi:
“BU İKTİDAR GEÇMİŞE BİR BAKSIN”
“Seçim Kanunu Teklifi dün AKP- MHP iş birliği ile Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Burada yapılan değişiklik, yine bu iktidara siyasi mühendislik ve hukuksal oyunlarla çoğunluğu kazandırma amacına dayanıyor. Kaybeden iktidarlar bu mühendislik çalışmalarından medet ummuşlardır, geçmişte çok örneği var. Barajı yüzde 7’ye düşürdüler güya. Oysa biz, baraja karşı mücadeleyi kuruluşumuzdan beri, bu siyasi gelenekteki bütün partiler bu mücadeleyi büyük bir kararlılıkla yürütmüşlerdi. Bizim önümüze çıkarılmıştı bu baraj; biz, bu barajı çeşitli yöntemlerle, ama en çok da ilkeli, kararlı mücadelemizle yıktık…Ve şimdi bu barajın ne kadar anlamsız olduğu bizim bu mücadelemiz sayesinde ortaya çıktı… İktidarın küçük ortağı eriyor. Yüzde 10 barajının altında kalacağı kesin gibi görünüyor. Şimdi onu kurtarmak için barajı indiriyorlar. Ama barajı indirirken bir yandan da ittifak sistemiyle oynuyorlar. İttifak sistemiyle oynamalarının nedeni de belli. Yine kendilerine, oyları azalmasına rağmen avantaj sağlamak. Bu oyunlara başvuran bütün iktidarlar, eninde sonunda halkın güçlü iradesi karşısında kaybetmişlerdir. Bu yöntemlerle, seçim kanunlarında mühendislik oyunlarıyla varlıklarını devam ettirebileceklerini sanan iktidarlar geçmişe bir baksınlar. Bu iktidar da geçmişe bir baksın… İstediğiniz kadar bu oyunlara başvurun. Bunlardan medet umun. Hiçbir sonuç alamayacaksınız.”
“KİM KİMİ NEREDEN KOVUYOR, EY İKTİDAR SAHİPLERİ”
“Dün 14 Mart Tıp Bayramı’ydı. Tıp Bayramı’nı bütün sağlık emekçileriyle birlikte kutladık. Yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için bugün de süren bir grev-g(ö)rev eylemleri var. Eylemlerini buradan selamlıyorum bir kez daha ve birlikte olduğumuzu yine ilan ediyorum. Günden güne bozulan sağlık sisteminin yükünü sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkıyorlar. Kendi sorumluluklarını gizlemek için sağlık emekçilerini hedef gösteriyorlar. Bugüne kadar yaptıkları zulümler yetmedi, şimdi de ülkeden kovmaya yelteniyorlar. Kim kimi nereden kovuyor, ey iktidar sahipleri?”
“HEKİMLER HİÇBİR YERE GİTMİYOR. BU İKTİDAR GİDECEK”
“Bugün de iktidarın küçük ortağı, tehditlerine devam etmiş. Oysa halk biliyor. Kendi sağlığının nereden ve nasıl sağlanabileceğini, gerçekleşebileceğini görüyor. Kendisi için var gücüyle çalışan sağlık emekçilerinin öneminin farkındadır bu halk. Hekimler hiçbir yere gitmiyor. Bu halkın mücadele eden emekçileri, ezilenleri hiçbir yere gitmiyor. Kim gidecek; bu iktidar gidecek. Nitekim grubumuz, dün sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için bir kanun teklifi verdi. Bunu bir an önce yasalaştırmaya ve hekimlere kapıyı gösterenleri özür dilemeye çağırıyorum… Hekimlerin taleplerini kabul etmek en büyük özrünüz olacaktır.”
“BİZLER BARIŞI ‘AMA’SIZ, ‘FAKAT’SIZ SAVUNUYORUZ”
” Ukrayna’daki devam eden savaş, bizlere bu durumun yıkıcılığını, acıları nasıl büyüttüğünü bir kez daha ortaya koymuş, barış hedefinin ne kadar önemli olduğunu da göstermiştir… Bizler, derhal, gecikmeden her türlü savaş politikasına, militarist anlayışa, işgal operasyonlarına karşı büyük barış hareketini kuralım. Hep birlikte bu ülkede büyük barış için harekete geçelim. Hemen şimdi harekete geçelim. Bir büyük barış hareketine, insanlığın ortak değeri temelinde kurulacak bir barış hareketine ihtiyaç var. Bizler barışı ‘ama’sız, ‘fakat’sız savunuyoruz.”