Mahfi Eğilmez’den kritik emlak vergisi uyarısı: ‘Bu artışlarla birlikte…’

Ekonomist Mahfi Eğilmez, gayrimenkulün bir servet unsuru olarak vergilendirilmesini ele aldığı yazısında, konut, işyeri, arsa ve arazinin vergi sistemi içindeki yerini ayrıntılı şekilde açıkladı. Yazısında emlak vergisi başta olmak üzere servet, gelir ve işlem üzerinden alınan vergilerin kapsamı ve işleyişini anlatan Eğilmez, ödenen vergilerin belediyeler ve devlet bütçesine nasıl yansıdığını da okuyucuya aktardı.

Eğilmez’in “Kendime Yazılar” adlı sitesinde yayımlanan yazısında şu şekilde:

Gayrimenkul (konut, işyeri, arsa ve arazi) bir servet unsurudur ve vergilendirme üç kaynaktan gerçekleşir:

  1. Servet ve servetlerin transferi (emlak vergisi, değerli konut vergisi, veraset ve intikal vergisi),
  2. Gelir (gelir ve kurumlar vergisi),
  3. İşlem (KDV, ÖTV, damga vergisi, harçlar).

Emlak vergisi, servet vergilerinin tipik örneğidir. Bu vergi kapsamında kişiler sahip oldukları gayrimenkullerin değeri üzerinden yıllık olarak belli oranda emlak vergisi öderler. Emlak vergisi belediye gelirleri arasındadır ve ödenen vergi ilgili belediyeye aktarılır.

Emlak vergisi oranları örneklerle açıklanıyor:

  • Ankara’da değeri 10.000.000 TL olan bir konut için kişi 20.000 TL emlak vergisi öder.
  • Aynı kişinin Muğla’nın Datça ilçesinde 6.000.000 TL değerinde yazlık konutu varsa, burası büyükşehir olduğu için vergisi 12.000 TL olur.
  • Toplam emlak vergisi 32.000 TL olur ve buna yüzde 10 oranında taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı (3.200 TL) eklenince toplam 35.200 TL ödenir.

Son yıllarda değerli konut vergisi adıyla, değeri 15.709.000 TL’yi aşan konutlar için ek bir vergi uygulanmaya başlandı. Ayrıca 2026 yılı için gayrimenkullere rayiç bedel değerlemesi yapılmıştır. Bu değerleme sonucunda bazı konutların değeri örneğin Ankara’daki konut 50 milyon, Datça’daki yazlık ise 30 milyon TL olarak belirlendi. Bu artışlarla birlikte emlak vergisi ve değerli konut vergisi çok yükselmektedir.

Örneğin, 2026 yılında aynı kişi için:

  • Ankara’daki konutun emlak vergisi 100.000 TL,
  • Datça’daki yazlık için emlak vergisi 60.000 TL,
  • Taşınmaz kültür varlıkları payı 13.000 TL,
  • Değerli konut vergisi 90.000 TL (Ankara’daki için),
  • Toplamda yaklaşık 263.000 TL vergi ödemek zorunda kalacaktır.

2025 yılında ise aynı kişi sadece 35.200 TL vergi ödüyordu, böylece vergi yükü bir yılda 7,5 kat artmış olacaktır. Eğilmez, bu artışın mantıklı olmadığını ve aynı gayrimenkulden iki kez vergi alınmasının vergicilik ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.

Eğilmez’in önerileri şunlar:

  • Değerli konut vergisi kaldırılmalıdır,
  • Emlak vergisi oranları dörtte birine düşürülmelidir,
  • Gayrimenkul alım-satım vergisi de dörtte bir oranına indirilmelidir,
  • Emlak vergisi gelirlerinden genel bütçeye pay aktarımı için yasa değişikliği yapılmalıdır,
  • Beyan edilmemiş servetler için servet bildirimi ve gider bildirimi sistemi geri getirilmelidir.

Eğilmez bu düzenlemeler yapılmazsa, rayiç değerlerin arttığı yeni değerlemelerle çift vergilendirme nedeniyle ciddi sorunlar yaşanacağı ifadesinde bulundu.